22 Aralık 2024

ÖNE ÇIKANLAR

ASKIDA YAŞAMAK | Caner BİNGÖL

Vaktini daima yanında taşıdı ve onu hiç kaybetmedi fakat içine ne doldurduğunun farkında olamayacak kadar fazla şeyle doldurduğunun da farkındaydı. Yavan ve yavaş geçen vakitlerin içinde her şey vardı ama hiç bir şey yoktu, herkes buradaydı ama bir tek o vardı.

Read More

İÇİMDEKİ KARANLIK | Faruk Yorgun

Yabancı olanın ne ırkı ne dini ne dili ne de yurdu olur. Hepsinden biraz olur ama hiçbiri tam olmaz. Bir şeylere ait hissetmeme duygusu, içinde bulunduğunuz her ortamda yabancılaşma hissiyle baş başa bırakır. Bazen o kadar yabancılaşırsınız ki içinde bulunduğunuz anlık durumu bir film gibi izlersiniz.

Read More

KARA ÖYKÜ | Ozan Yüzer

Şehrin orta yerinde, girişi gizli ama kilitsiz, unutulmuş, dar bir çıkmaz sokaktaydı. Sokağın sonunda yalnız başına eski bir köşk vardı. Sokağın girişi gizli olduğundan mıdır, köşkün kapısı açıktı. Eşikten birkaç kere seslendi ama yanıt alamayınca içeri girdi. Mobilyalar, duvarlar, kapılar, vitraylar, abajurlar eski bir zamandan ya da başka bir dünyadan kalmıştı.

Read More

‘YER DEĞİŞTİREN SULAR’; PELİN BUZLUK İLE SÖYLEŞİ

Karakterler, öykünün yaşam dünyasında doğarlar, o dünyanın olmazsa olmaz parçası, oranın insanıdırlar. Öykünün dünyası ile aynı anda onlar da o dünyanın birer parçası olarak belirmeye başlar. Bu insanlar bire bir tanıdıklarım değildir ama hem tanıdıklarımdan hem kendi yaşam deneyimlerimden, duyduklarımdan ve en çok da buraya kadar saydıklarımdan kalkışla uydurduğum, kurduğum kişilerdir. Hiçbiri tamamen ben değildir, hiçbiri tamamen kurgu da değildir.

Read More

VI. ÇUKURUNDAN KAÇAN | Yılmaz Angay

Yaşamla ölüm ikiz kardeştir. Ama ikisi aynı yatağa girmez. Gidin Tanbaşlar’a. Ölümün selamını yaşama, yaşamın selamını ölüme iletin. Tanrının koltuğuna oturmuş şeytanı ve onun adaletine isyan eden tanrıyı görün. Meleklerin şarkılarıyla kendinizden geçin. Cinlerle dans edin. Toprağın altında dönüp duran balıkları besleyin. Hücrelerinizin duvarlarına yaslayın sırtınızı.

Read More

SEYAHATE KARŞIT BİR GÖRÜŞ | Agnes Callard

Turizmle ilgili en önemli gerçek şudur: Döndüğümüzde nasıl olacağımızı zaten biliyoruzdur. Tatil yapmak yabancı bir ülkeye göç etmeye, üniversiteye girmeye, yeni bir işe başlamaya ya da aşık olmaya benzemez. Sözünü ettiğimiz arayışlara, bir tünele girdiğinde dışarı çıktığında kim olacağını bilmeyen birinin korkusuyla gireriz. Fakat yolcu, aynı temel ilgi alanları, siyasi inançlar ve aynı yaşam biçimine geri döneceğinden emin olarak yola çıkmaktadır. Dolayısıyla seyahat bumeranga benzer. Sizi başladığınız yere bırakır.

Read More

III. TABUTUNA SON ÇİVİYİ ÇAKAR | Yılmaz Angay

Tanbaşlar’da değersiz hiç bir şey olmadığı gibi hiç bir şeyin değeri diğerinden fazla değildir. Siz siz olun yargıçlarınızı, avukatlarınızı geride bırakın. Salın cesurca tüm suçlularınızı meydana. Boşaltın tutuk evlerinizi. Buranın yasalarınca mahkemeye çıkarılmasına izin verin tutkularınızın, canavarlarınızın, beceriksizliklerinizin

Read More

‘ÇİZGİDE BİR KUKLA’; VİLDAN KÜLAHLI TANIŞ İLE SÖYLEŞİ | Caner Bingöl

Yazdıklarımı gün yüzüne çıkarma isteğiyle beraber bir türe yoğunlaşmam gerektiğini anladım. Okuru olmaktan büyük keyif aldığım öykü türünün büyülü dünyasına yazar olarak böyle adım attım diyebilirim. Dünya telaşından başımı kaldıramadığım zamanlarda, bundan yedi sekiz sene evveline tekabül ediyor, nefes alabilmek için girdiğim kapının şu an hala eşiğinde hissediyorum kendimi. Yürünecek çok yol var.

Read More

İKİ KIRINTI | Andrey Platonov

Bir zamanlar iki kırıntı yaşardı. İkisi de küçük, ikisi de karaydı ama farklı babalardan dünyaya gelmişlerdi: biri Ekmekten, diğeri Baruttan. Bir sakalın içinde yaşarlardı…

Read More